Öğrenci başarısında ailenin, okuldan daha fazla sorumluluğu ve görevi vardır. Ailenin çocuklara her şeyi sağlaması, her türlü ortamı hazırlaması anlamında değildir bu.

Ailenin fertleri arasındaki ilişki, evde eğitimde gösterilen başarı, düzenli ve dengeli beslenme, davranış kazandırma, okulda sürdürülen akademik eğitim için ön koşuldur.

Çocuğun iyi eğitim alması için önce kendini ailede mutlu ve güvende hissetmesi gerekiyor, sağlıklı rol modeller alması gerekiyor.

Aile fertleri arasındaki çatışmalar (kavgalar, tartışmalar) çocukları mutsuz eder. Bu nedenle önce çocuk için ev ortamının güvenli ve sağlıklı olması gerekir.

Ailenin gelir düzeyi değil, aile fertlerinin birbirleriyle sağlıklı iletişimi mutluluğu getirir. Her gün birbirleriyle konuşan, ortak vakit geçiren aile ortamında çocuk hem mutlu olur, hem yeni şeyler öğrenir, hem de güven duygusu geliştirir.

Televizyon, internet ve telefon, her bir aile ferdi tarafında kötüye kullanılabiliyor. Ebeveynler evde telefonlarını işteki gibi kullanmamalıdır. Çocukların okuldan gelir gelmez, internet, televizyon ve telefonla saatler geçirmesi doğru değildir.

Ebeveynlere önerimiz: Çocuklarınızın internette gezinmesini sık sık denetleyin, telefonu oyun aracı gibi kullanmasına izin vermeyin. Telefonu, interneti ve televizyonu çocuklarınıza sınırlandırın.

Çocuklarınıza yaşına uygun davranışlarda bulunun. Ortaokuldaki çocukla, lisedeki çocuk bir değildir. Söz gelimi; ortaokuldaki çocuğa ders çalış denilebilir ancak lise son sınıftaki öğrenciye ders çalış denmez.

Evde verilen komutları uygun, yerinde ve doğru kullanmak gereklidir. Komutların doğru kullanımı bile başlı başına çocuğun sağlıklı kişilik geliştirmesini, davranış kazanmasını, sorumluluk duygusu geliştirmesini kolaylaştırır.

Çocuğa evde komut verirken çocuğun öz saygısının zedelenmemesi, nezaketin bozulmaması gerekir. “Lütfen odanı düzenler misin” ile “Odanı düzenle!” komutu arasında dağlar kadar fark vardır.

Küçük çocuklar komut almayı bilmez, komut verip onu yapmanız, yaptırmanız (Kolundan tutup oyuncağı yerden almasını sağlamak gibi), rol model olmanız gerekir. Bu konuda rehberlik servislerinden, uzmanlardan yardım alabilirsiniz.

Çocukların kitaplarla haşir neşir olması, onlara yeni dünyaların kapılarını açar. Kitap okuyan ebeveynlerin çocukları da kitap okur. Siz kendiniz hiç kitap okumuyorsanız, çocuklarınızın kitap okumalarını istemeniz genellikle fayda vermez.

Çocukların kötü alışkanlıklara başlamasının en büyük etkeni de ailedir ve yakın çevredir. Ebeveyninden biri veya ikisi evin içinde ve çocukların yanında sigara içiyorsa, çocuklarınızda pasif içici olarak bağımlı olmuşlardır. Okullarda sigara içen çocukların büyük bölümü böyle ailelerden geliyor.

Çocuklarınızın kötü alışkanlıklarının olmasını istemiyorsanız önce kendiniz bir takım davranışları prensip edinmeniz gerekiyor. Sigara bağımlısı ebeveynin sigaradan vazgeçmesi zordur ancak en azından çocuklarının yanında içmeyebilirler.

Başarının en büyük nedeni okuldan çok sağlıklı aile ilişkileridir.

Zeki çocukların başarma şansı var ancak ailenin yaşadığı sorunlar çocuğun motivasyonunu ve başarı şansını azaltır.

Ailede denge, huzur, birliktelik çocuğu başarıya doğru motive eder. Düşük akademik kapasitesi olan çocukların sağlıklı aile ortamlarında, kapasitelerinin üstünde başarı gösterdiği sık görülen bir şeydir.

Çatışma, huzursuzluk ve ailede parçalanma okula motivasyonu ve uyumu bozar. Okullarda çeşitli sorunlar yaşayan çocukların önemli kısmı (bazı uzmanlar tamamı bile diyebilir) bu tür ailesel etkenlerden kaynaklanıyor.

Çocuğunuz için okul Rehberlik Servislerinden yardım almaktan çekinmeyin. Rehberlik servisleri, okul yönetimi ve öğretmenlerle kurulan sağlıklı ilişki en çok çocuğa fayda verir.

Çocuğa değer vermek, eğitimine önem vermekle başlar. İyi bir okuldan çok, iyi bir aile gerekir.

Okul yetmez; önce aile, her zaman aile BAŞARIR!